GENEL BİLGİ
Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Organ Nakil Merkezi bilimsel ve klinik çalışmalarla hastalarına en güncel tedavileri başarı ile sunmaktadır. Amacımız böbrek yetmezliği olan henüz diyalize girmemiş veya diyalize giren hastalara kaliteli bir şekilde organ nakli şansı sunmaktır.
Böbrek Nakli Merkezimizde; Ulusal kadavra böbrek bekleme listesine ön değerlendirme sonrası kayıt yapılması, Canlı ve kadaverik böbrek nakli uygulamaları gerçekleştirilmektedir.
Böbrek nakli ekibimizde; Üroloji uzmanı, Nefroloji uzmanı, Anestezi Uzmanı, Kardiyoloji Uzmanı, Enfeksiyon Uzmanı ,Radyoloji Uzmanı Nakil Koordinatörü bulunmaktadır. Ekibimiz Tecrübeli böbrek nakli ekibimiz böbrek nakli ve nakil sonrasında takip döneminde hastalarımızın yanında olmaktadır. Ekibimiz düzeli aralıklarla gerçekleştirdiği toplantılarda Hastaları değerlendirmekte , hasta ve yakınları ile görüşmekte ve takiplerini yapmaktadır..
Ekibimiz
Prof. Dr. ERDEM AKBAY | Organ ve Doku Nakli Merkezi Müdürü/ Üroloji Uzmanı |
Prof. Dr. MURAT BOZLU | Üroloji Uzmanı |
Prof. Dr. HASAN ERDAL DORUK | Üroloji Uzmanı |
Prof. Dr. AHMET ALPER KIYKIM | Nefroloji Uzmanı |
Prof. Dr. SERAP DEMİR | Nefroloji Uzmanı |
Prof. Dr. ALİ DELİBAŞ | Pediatrik Nefroloji Uzmanı |
Prof. Dr. NURCAN DORUK | Anestezi ve Reanimasyon Uzmanı |
Prof. Dr. GÜLDEN ERSÖZ | Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı |
Prof. Dr. KENAN TURGUTALP | Nefroloji Uzmanı |
Prof.Dr MESUT TEK | Üroloji Uzmanı |
Doç.Dr KAAN ESEN | Radyoloji Uzmanı |
Doç. Dr. MUSTAFA AZİZOĞLU | Anestezi ve Reanimasyon Uzmanı |
Dr. ÇİLEM YILDIZ | Organ Nakil Koordinatörü |
Hemşire ZÜBEYDE USANMAZ | Organ Nakil Koordinatörü |
BÖBREKLER NEREDE BULUNUR VE GÖREVLERİ NELERDİR?
Böbrekler; karın bölgesinin arka tarafında, belin üst kısmında, sağ ve sola yerleşmiş organlardır. Normalde vücutta 2 adet böbrek bulunur. Böbreklerin uzunlukları yaklaşık 10-12 cm’dir ve şekil olarak fasulyeye benzer. Böbrekler idrar oluşturarak vücudumuzdaki zararlı ve atık maddelerin uzaklaştırılmasını sağlar; sıvı-elektrolit ve asit-baz dengesini düzenlerler. Buna ek olarak kan basıncını dengede tutar, kan hücrelerinin yapımını uyarır ve aktif D vitaminini sentez ederek kemiklerin güçlü kalmasını sağlar. Sıvı alımı ve sıvı kaybına bağlı olarak değişmekle birlikte günlük ortalama 1-2 litre idrar çıkışı söz konusudur. Vücudumuzdan atık maddelerin uzaklaştırılması için gereken minimum idrar miktarı günde 0.5 litredir.
BÖBREK NAKLİ
Böbreklerimiz çok sayıda işlevi aynı anda yerine getirmektedir. Böbreklerin yapısı, temel işlevlerini etkin bir biçimde yerine getirecek şekilde gelişmiştir. Böbrekler idrar yoluyla atık ve zararlı ürünlerin vücuttan uzaklaştırılmasını, vücuttaki tuz ve su dengesini, kandaki çeşitli minerallerin sabit bir düzeyde tutulmasını sağlamaktadır.
Kronik böbrek yetmezliği, böbreğin tüm işlevlerinin kalıcı ve ilerleyici bir şekilde bozulmasıdır. Böbrek yetmezliği yaşamla bağdaşmaz seviyeye ulaştığında tablo “son dönem böbrek yetmezliği” olarak adlandırılmaktadır. Bu durumda hastalar diyaliz (hemodiyaliz, periton diyalizi) ve böbrek nakli gibi böbrek yerine koyma tedavilerine ihtiyaç duymaktadır. En ideal böbrek yerine koyma tedavisi yöntemi ise böbrek naklidir.
BÖBREK NAKLİ HANGİ HASTALIKLARDA YAPILIR?
Böbrek nakli, son dönem böbrek yetersizliğine erişmiş her hasta için ilk olarak değerlendirilmesi gereken bir tedavi seçeneğidir. Hastaya hem yaşam kalitesi hem de yaşam süresi açısından azımsanmayacak avantajları vardır. Eğer hasta nakil için uygun bir aday değil ise o zaman diğer tedavi seçenekleri olan, hemodiyaliz ya da periton diyalizine hasta yönlendirilmelidir. Dolayısıyla son dönem böbrek yetersizliğine ulaşmış her hasta böbrek nakli için bir adaydır. Uygun bir aday olup olamayacağına iyi bir nakil ekibinin değerlendirilmesi ile karar verilir.
BÖBREK NAKLİNDE NE TÜR KOMPLİKASYONLAR OLUŞUR, BAŞARI ORANI YÜKSEK MİDİR?
Böbrek naklinde komplikasyonların önlenmesi ve yüksek başarı oranının sağlanması için en önemli faktör merkezin deneyimidir. Deneyimli merkez, oluşabilecek komplikasyonları daha oluşmadan öngörebilen ve engelleyebilen merkezdir.
Böbrek nakli sonrasında erken dönem komplikasyonlar, nakledilen böbreğin cerrahi işlem sırasındaki sorunlara ya da bağışıklık sistemine bağlı nedenlerle çalışmaması veya çalışmasının gecikmesi, kanama, enfeksiyon, nakledilen böbreğin reddi ve alıcıda nakil sonrası şeker hastalığı gelişmesi, uzun dönemde ise, kullanılan ilaçlara bağlı olarak hastada kanser gelişimi, kemik erimesi ve kalp sorunları görülebilir. Bütün bu sayılan komplikasyonlara rağmen nakil operasyonu, böbrek yetmezliğinin son evresine gelmiş hastalar için uzun yaşama şansı veren tek tedavi yöntemidir.
KİMLER BÖBREK VERİCİSİ ADAYI OLABİLİR?
18 yaşını bitirmiş, akli dengesi yerinde olan ve bir yakınına böbrek vermek isteyen herkes böbrek verici adayı olabilir.
Canlı vericiler:
I. Derece akraba: Anne, baba, çocuk
II. Derece: Kardeş,dede,nine,torun
III. Derece: Teyze-hala-amca-dayı -yeğen(kardeş çocuğu)
IV. Derece: III.Derece akrabaların çocukları
Eşler ve eşin aynı derece akrabaları.
ETİK KURUL:
Sayılan akrabalar içinde yer almayıp herhangi bir maddi çıkar gözetmeksizin böbreğini bağışlamak isteyen ve Sağlık Bakanlığı’nca belirlenmiş etik kurullardan tıbbi ve etik açıdan ciddi bir şekilde değerlendirilip onay alabilmiş akraba olmayan kişiler.
ÇAPRAZ NAKİL:
Yakınlarından kan grubu uyumlu vericileri olmayan hastalara uygulanan bir yöntemdir. Kan grubu uymadığı halde yakınına böbrek vermek isteyen çiftler, organ nakli merkezinde doku uyumları, yaş, esas hastalıkları gibi konular gözönüne alınarak çapraz nakle hazırlanır.
Örneğin kan grubu A olan bir alıcının, kan grubu B olan yakını böbreğini kan grubu B olan başka bir hastaya verirken, ikinci hastanın kan grubu A olan vericisi de böbreğini ilk hastaya verir. Kan grubu A veya B olan hastalar, kan grubu uyumlu vericileri olmaması durumunda çapraz nakil adayı olabilirler. Alıcı ve vericinin kadın yada erkek olmasının bir önemi yoktur. Her iki cinsiyette birbirine böbrek verip, alabilir. Alıcı ve verici arasındaki yakınlık nüfus müdürlüğünce ve herhangi bir maddi çıkar olmadığı noter kanalı ile kanıtlanmalı bunun yanında vericiden herhangi bir baskı altında kalmadan kendi isteği ile tüm nakil sonrası oluşabilecek komplikasyonların anlatıldığına dair bir belge alınır.
KİMLER BÖBREK VERİCİSİ OLABİLİR
18 yaşını dolduran herkes verici olabilir. Verici olan kişinin eşi de bu konuda gönüllü olmalıdır. Herhangi bir organını bağışlamak isteyen kişi dikkatli bir şekilde fizik muayene ve tetkikler ile değerlendirilir. Ancak sağlıklı olduğu belirlenen kimselerin böbrek bağışlaması uygundur.
KİMLER BÖBREK VERİCİSİ OLAMAZ?
Böbrek vericisi olmak isteyen tüm aile bireyleri organ nakil merkezine başvurduktan sonra adaylar merkez hekimleri tarafından incelenir. Tıbbi olarak aşağıdaki hastalıklardan biri tespit edilirse, o kişi verici olamaz.
Kanser hastaları
HIV (AİDS) virüsü taşıyanlar.
Tansiyon hastaları
Şeker hastaları
Böbrek hastaları
Hamileler
Başka bir organ yetmezliği olanlar
Kalp hastaları
VERİCİ VE ALICI İÇİN RİSK VE FAYDALAR NELERDİR?
Nakil öncesi tüm avantaj ve riskler alıcı ve vericiye açıklanır , daha sonra da bunları anladıkları ve kabul ettiklerine dair bilgilendirilmiş olur formu imzalatılır. Organ naklinde amaç bir ailede iki sağlıklı insan yaratmaktadır. Verici adaylarının hepsi böbrek veremez. Organ nakli ekibi ameliyat masası dahil verici için bir risk gördüğü zaman nakli iptal edebilir.
VERİCİ OLMANIN FAYDALARI NELERDİR?
Vericinin aileden herhangi birini sağlığına kavuşturma şansı vardır. Çocuğunuz yada kardeşinizin ateşli bir hastalık geçirmesi bile evinizin tüm sosyal yaşamını etkilemektedir. Hastaneye kontrole götürülmesi, tetkiklerin yapılması, ilaçların alınması, gece ateşinin takip edilmesi ve gündüz yine günlük işlerinizi yapma zorunluluğu vardır.
Vericinin, hastanın ve ailenin yaşamını rahata kavuşturma şansı vardır.
VERİCİ OLMANIN RİSKLERİ NEDİR?
Canlı verici adayı belirlendiği andan itibaren organ nakil merkezi için önemli olan kişi daima vericidir. Alıcı hastadır, buradaki amaç ailede iki hasta değil, sağlıklı iki birey yaratmaktır. Vericiye tüm tıbbi testler ayrıntılı olarak yapıldıktan sonra son karar tüm hekimlerin (Nefrolog, Cerrah, Organ Nakil Koordinatörü, Radyolog, Psikolog vb.) bulunduğu bir konsey tarafından verilir. Verici olma yada olamama kararını bir hekim tek başına veremez.
Her ameliyatta olduğu gibi böbrek vericisi olmanın da ameliyat riskleri vardır. Bu yüzden hiç kimse ameliyatın %100 başarılı olacağını garanti edemez. Bu ameliyatta ölüm riski 3.000’de 1 ‘dir. % 5 yara yeri enfeksiyonu ve % 4 idrar yolu enfeksiyonu riski vardır. Bu riskler herhangi bir batın ( karın: apendisit, safra kesesi ameliyatı vb.) ameliyatındakinin aynısıdır. Bu riskleri en aza indirmek için ameliyat öncesi tüm testler ayrıntılı olarak yapılır.
Ameliyattan sonraki birkaç gün ağrı olur. Verici ameliyatın 5. gününde hastaneden taburcu edilir. Vericilerin hafifte olsa % 4’ünde 1 yıl sonra ameliyat yerinde ağrı olabilir. Ameliyattan 2 ay sonra ağır kaldırmak dahil daha önce yaptığı tüm işleri aynı şekilde yapabilir.
Ameliyattan aylar yada yıllar sonra vericinin tansiyonunda bir miktar yükselme olabilir. Bu yükselme nakil öncesi tüm testler yapıldığı zaman toplumdaki tansiyon yükselmesi ile aynı orandadır. Toplumdaki diğer bireyler gibi düzenli kontroller ile sağlıklı bir yaşam sürmek mümkündür.Her böbrek naklinden sonra böbreğin hiç çalışmama veya bir süre sonra kaybedilme riski vardır. Ancak 1 yılda diyalize giren hastaların % 8 – 10’u hayatını kaybederken, nakil hastalarında bu oran % 1- 2’dir.
ALICI OLMANIN FAYDALARI NEDİR?
Yaşamını sürdürebilmek için bir kişinin diyaliz makinesine bağlı olması yaşam kalitesini son derece kötü etkiler. SAPD ( Sürekli Ayaktan Periton Diyalizi ) hastaları bazı konularda daha özgür olsalar da diyaliz, hasta ve yakınlarının günlük yaşantısını olumsuz etkileyen bir faktördür. Hemodiyaliz hastasının kadavra böbrek listesinde beklerken Hepatit B veya C’ye(sarılığa) yakalanma, periton diyalizi hastasının peritonite yakalanma riski vardır.
Diyaliz süresi uzadığı zaman kalp sorunları ve dolaşım bozuklukları artmaktadır. Bu sorunlar bazen hastanın nakil şansını bir süre yada tamamen ortadan kaldırabilmektedir. Belli bir süre sonra hasta nakil bile olsa hepatit, kalp yada dolaşım sorunlarının geri dönme şansı ortadan kalkmaktadır. Son Dönem Böbrek Yetmezliği tanısı konulduktan en kısa süre (erken tanı konulan hastalarda diyalize başlamadan once ) sonra yapılacak nakil tüm bu sorunları ortadan kaldırabilir.
Nakil olan hastaların %80’i eski işlerini sürdürmektedir. Nakil olan özellikle genç hastalar çalışabilmekte, evlenebilmekte ve çocuk (hem kadın hem de erkek hastalar ) sahibi olabilmektedir. Hastanın yaşam ömrü ortalama üç kat uzamaktadır. Ayrıca nakilden sonra takılan böbrek fonksiyonlarını kaybetse bile hastanın hem tekrar diyalize dönebilme hem de ikinci defa nakil olabilme şansı vardır.
ALICI OLMANIN RİSKLERİ NEDİR?
Her ameliyat daima bir risktir. Böbreğin nakil sonrası hiç çalışmama yada bir süre sonra fonksiyonunu kaybetme riski her zaman vardır. Canlı vericili nakillerde bu risk kadavra vericili nakillere göre çok daha düşüktür. Alıcılarda da vericilerde olduğu gibi psikolojik sorunlar olabilir. Vericiye karşı borçlu olma yada suçluluk duygusu gelişebilir. Aile içinde yardımlaşma ve destek ile bu sorun kısa sürede çözülebilir. Alıcılardaki en büyük endişe böbreğin bir süre sonra fonksiyonunu kaybedip tekrar diyalize dönme korkusudur. Böyle bir durumda organ nakil merkezi aracılığı ile mutlaka bir psikiyatristten destek almak gerekir. Ancak unutulmaması gereken nokta kendileri nasıl sağlıklı iken böbrek yetmezliği hastası oldularsa bu riskler herkes için vardır.
KİMLER NAKİL OLABİLİR?
Son dönem böbrek yetmezlikli hastaların hemen tamamı böbrek nakli adayıdır.
ŞEKER HASTALARI:
Tip 1 veya 2 şeker hastaları böbrek naklinden en fazla yararı görebilecek hasta grubudur. Bu hastaları böbrek naklinden uzak tutmak, 2 yıl içinde % 50’sinin, 5 yıl içinde % 80’inin ölümüne seyirci kalmak demektir.
HCV VE BÖBREK NAKLİ
HCV infeksiyonu, böbrek nakli için bir engel değildir. Bütün alıcı adayları, anti-HCV Ab pozitifliği yönünden araştırılmalıdır. Anti-HCV’si pozitif olup HCV RNA’sı negatif olan hastalar böbrek nakli sonrası karaciğer hastalığı gelişimi yönünden oldukça düşük risk altındadır.
HBV VE BÖBREK NAKLİ
HBV infeksiyonu, böbrek nakli için engel değildir. Bütün böbrek nakli alıcı adayları, HBV infeksiyonu yönünden araştırılmalıdır.
YAŞ SINIRI:
Nakil merkezlerinin çoğu böbrek nakli alıcı adaylarına belli bir yaş sınırı koymazlar. Hastalar, yaşlarından çok nakle uygunlukları yönünden gözönüne alınır. Alıcı yaşı böbrek nakli için bir kontrendikasyon değildir.
ŞİŞMAN / ZAYIF ALICI ADAYLARI
Aşırı zayıflık (malnütrisyon) beraberinde nakil sonrası infeksiyon ve yara iyileşmesinde gecikme komplikasyonlarını getirir. Hasta ve graft (takılan böbrek) ömürleri şişman alıcılarda şişman olmayanlara göre daha kötü bulunmuştur. Bundan öncelikle kardiyovasküler, ikincil olarak da infektif komplikasyonlar sorumlu tutulmaktadır. Bekleme listesindeki hastalar normal kilolarına inmeleri gerekmektedir.
BÖBREK NAKLİNE KESİN ENGEL TEŞKİL EDEN DURUMLAR:
1- Çözümlenmemiş kanser hastalığı
2- Aktif AIDS veya hepatit
3- Aktif tüberküloz
4- Ciddi vasküler hastalık
5- Aktif intravenöz ilaç bağımlılığı
6- 5 yıldan az yaşam beklentisi
7- Yeni geçirilmiş myokard enfarktüsü
8- Diğer son dönem organ yetmezlikleri (kalp, akciğer, karaciğer)
9- Hastanın nakil sonrası ilaçlarını almadaki finansal sorunlar.
GEREKLİ BELGELER
CANLI VERİCİLİ NAKİL İÇİN (AKRABA)
1. Alıcı ve verici noter onaylı nüfus cüzdanı fotokopisi
2. Alıcı ve verici arasındaki akrabalığı gösteren nüfus dairesinden alınmış nüfus kayıt örneği
3. Verici evli ise noterden eşinin böbrek verdiğinden haberdar olduğuna dair muvafakatname
CANLI VERİCİLİ NAKİL İÇİN (AKRABA OLMAYAN – ETİK KURUL)
Sağlık Bakanlığı tarafından canlıdan organ ve doku nakillerinin denetiminin kolaylaştırılması amacıyla makamın 28/05/2008 tarih ve 37682 sayılı onayları ile ” Ulusal Organ ve Doku Nakli Koordinasyon Sistemi” yönergesi yürürlüğe girmiştir. Buna göre canlıdan organ ve doku nakli alıcının dördüncü dereceye kadar (dördüncü derece dâhil) kan ve kayın hısımlarından yapılabilecektir. Dördüncü derece hısımlık bağı ile ilgili olarak; Türk Medeni Kanunu’nun 17. maddesinde kan hısımlığının derecesi, hısımları birbirine bağlayan doğum sayısıyla belli olur denmektedir. Buna göre; kan hısımlığında kişinin akrabalık derecelerine göre;
1.derece akrabaları: Annesi, babası, çocuğu
2.derece akrabaları: Kardeşi, dedesi, ninesi, torunu
3.derece akrabaları: Amcası, halası, dayısı, teyzesi, yeğeni(kardeş çocuğu)
4.derece akrabaları: 3. derecedekilerin çocuklarıdır.
Kayın hısımlığında ise kişinin eş tarafından akrabaları aynı şekilde derecelendirilmektedir.
Bu kapsam dışında kalan organ ve doku verici adaylarının durumları Sağlık Bakanlığı’ nın 5/03/2010 tarih ve 27512 sayılı onayı ile göre kurulan Etik Kurullar tarafından değerlendirilmekte, söz konusu etik kurulun yapılacak organ naklini uygun bulması halinde başvuru yapılan merkeze sonuçlar bildirilmektedir.
ETİK KURUL BAŞVURUSU İÇİN GEREKLİ EVRAKLAR
1- Alıcı ve vericinin noter onaylı nüfus cüzdanı fotokopileri
2- Verici için mümeyyiz raporu ( Bir Üniversite veya Eğitim Araştırma Hastanesi Psikiyatri Bölümünden alınabilir ve en az bir Uzman Doktor kaşesi gerekmektedir.)
Örnek: ……………. adlı kişi hastanemizde ……………. tarih ve ……………. protokolü ile psikiyatri muayenesinde belirgin psikopatoloji saptanmamış olup böbrek nakli için verici olma durumu ile ilgili farik ve mümeyyiz olduğu kanaatine varılmıştır”
3- Vericiden alınmış en az iki tanıklı onay (muvafakat) belgesi. (Hastanemizde düzenlenecektir)
4- Onam belgesi (Hastanemizde düzenlenecektir)
5- Alıcı ve verici için sağlık kurulu raporu.(Hastanemizde düzenlenecektir)
6- Alıcı ve vericinin yakınlığının nereden kaynaklandığını izah eden dilekçe, söz konusu yakınlığı ispat edecek belge (askerlik terhis belgesi, mezuniyet belgesi, vb.) mevcut ise dilekçe ekinde yer almalıdır.
7- Alıcı ve vericinin gelir düzeyleri, borcu yoktur belgesi. (Verici için çalıştığı yerden aldığı maaş bordrosu ve maaşı üzerinde haciz yoktur belgesi)
8- Alıcı ve vericinin muhtarlıktan alınan ikametgâh senetleri
9- Verici tarafından noter huzurunda hazırlanmış hiçbir karşılık beklemeden kendi gönül rızası ile adı geçen doku ve organı vermeyi kabul ettiğini belirten belge (2 tanıklı).
10- Verici adayı evli ise eşinin noter onaylı nüfus cüzdanı fotokopisi, evli olduğunu belgeleyen nüfus idaresinden alınan nüfus kayıt örneği, verici adayının eşinin yapılacak organ nakli konusunda bilgisi ve onayı olduğunu belirten noterden alınmış muvafakat.
11- Alıcı ve verici savcılıktan adli sicil kaydı.